10 Nisan 2012 Salı

Ölüm en uzağındakine bile gelse can yakar..


Ölüm en uzağındakine bile gelse can yakar.. Dün Meral Okay vefat etti tanımasam da derin bir üzüntü hissettirdi bana ya da Defne Joy öldü haberini okuduğum an şok oldum..Keza Michael Jackson öldüğünde de.. Dedelerim, anneannem, babaannem, babam en yakınlarımı kaybettim bir bir.. Kahroldum.. Kanaryalarım bir hafta içinde arka arkaya öldü yine acı hissettim ya da yolda bir kedicik ölmüş olsun yine üzülüyorum.. Gazetede bir haber okuyorum tanımasam da üzülüyorum.. Zaten insan olmak da böyle birşey.. Bunca ölüm acısını en yakın ya da en uzak hissetmek zorunda kaldım hayatım boyunca.. Ama bu biraz değişik oldu doğrusu..
Üniversite 1. Sınıftaydım.. Daha 17 yaşındayım, reşit bile değilim.. Çoşkulu, neşeli, eğlenceliyim.. Aşk nedir desen belki söyleyecek bir sürü şey var ve bugün düşündüklerime benzer ama tek bir fark var,aşk bir görüşte olacak ..O zaman hemen hemen öyleydi benim için..Önce ben hoşlanmalıyım ya da karşılıklı aynı anda olmalı.. Tek taraflı beni deli gibi seven birinin şansı olmadı hiç ya da olanların birkaç günü geçmedi.. Evlendiğin adam dersen, arkadaşken, başkalarından bahsederken hoşlanmaya başladık birbirimizden ve işte aşk öyle hemen olmuyormuş dedim, paylaştıkça daha da artıyor, kalbinden taşacak gibi ama taşmayacak kadar büyük iki kalp..
O zamanlar benden hoşlanan biri vardı okulda, duygularından bir başka arkadaşımız bahsetti, sadece bir kez dışarı çıktık ve ben olmaz dedim.. Ben hayır dedikten sonra asla rahatsız etmedi ama  ben hoşlanan diye geçiştirsem de  arkadaşların dediğine göre aslında baya baya aşıktı, o sene okuldan, dersten her şeyden vazgeçti. (doğrusunu söylemek gerekirse ben sadece o sene dikkat ettim hala beni sevdiğine, ne kadar daha devam etti bilmiyorum çünkü kendi gönül işlerimdeydim.. Zaten o tüm derslerden kaldığı için artık aynı sınıfta da değildik..) Olabilecek,herkesin başından geçmiş bir olaydır herhalde.. Herşey iyi güzel üniversite anıları işte,mutlaka o da öyle anmıştı aşkı söndükten sonra.. Anmıştı diyorum çünkü maalesef beni üzen bir olay oldu bu ay içinde.. Bir kazada hayatını kaybetti bahsettiğim kişi.. Ben bunu meslektaşım olduğu için bu vesileyle ve eşimden öğrendim.. Bana ismini söyleyip,senden hoşlanıyordu değil mi dediğinde ben facebookta arkadaşlık falan mı teklif etti diye düşünüp, alelade evet dedim..’Ölmüş’ dedi.. Samimi olunmayan bir sınıf arkadaşı, bir kez dışarı çıktığım bir insandı neticede di mi? Ama sanki çok yakınmış gibi bir şok ve üzüntü.. Şu bir gerçek ki, eğer biz o zaman bir ilişkiye başlasaydık yürümeyecekti ve kısa sürede bitip gidecekti,çünkü ben hiçbir şey hissetmiyordum, asla bir kıpırtı dahi olmamıştı içimde, bu şekilde denediğim bir kişi olmuştu sadece, onunla da birkaç günü dahi geçememiştik.. Çünkü bana göre değildi, denerim diyordum ama kandırmak gibi oluyordu o yüzden ayrılıyordum.. Ama denemiş olsaydık o da belki uzun süre platonik takılmayacak,denedik yürümedi diyecek ve vazgeçecekti sevmekten.. Ama şimdi ne oldu, benim içimde bir sızı..Kısacık ömründe bir ay dahi mutlu olma hakkı vermemiştim ona.. Keşke yaşasaydı ve hiç aklıma gelmemiş üniversite anım olarak kalsaydı.. Ama maalesef öğrendim, öğrendim ve üzüldüm,maalesef dua edip mekanı cennet olsun demekten başka bir şey gelmiyor insanın elinden.. Ölüm çok yakınlarıma geldi ve canımı birçok kez yaktı, ama bu bir tuhaf oldu..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder