9 Ocak 2015 Cuma

Büyükada Kaçamağı..

Öyle bir esti, bir pazar plansız programsız, feribota 1 saat kala uyanıp, jet hızıyla yetiştik, geçtik İstanbul'a eşimle..  Oradan da Büyükada kaçamağı yaptık.. Lotodan para çıkıp çok zengin olursak orada yaşamaya karar verdik.. Bisiklete binip sağlıklı yaşayacağız, manzaranın ve doğanın keyfini çıkaracağız..:)
 
Yıllar sonra o kadar çok bisiklete binmek yokuş filan epey zorladı ne yalan söyleyeyim.. :) Ama çok keyifliydi.. 
 
Büyükada'ya daha önce gitmeyenler için tavsiyeler;
 
-Bisiklete binin, yokuşta zorlanınca siz onu taşırsınız.. ;)
-Tırmanmak çok zorlasa da Aya Yorgi'ye çıkın,
-Bisikleti park etme yeri var yukarıda, bir kaç tl. veriyorsunuz tabii, orda bir çay içip dinlenmeden ve manzaranın keyfini sürmeden Aya Yorgi'ye çıkma maratonuna başlanmazdı bence..
- İskelenin orada vapura binmeden önce, lokma yiyin :) Dondurmada aldık ama krema gibi olunca ben pek beğenmedim.. Damak tadı değişir tabi..
- Bi de onca yorulduk deyip üşenmeyin bütün restaurantları geçin, sahil şeridi boyunca yürüyün, Prinkipo Meyhanesine gidin.. (Fedon da tercih ediyorsa vardır elbet bir sebebi.. :) ) Yalnız serviste gecikmeler oluyor.. Az ama öz mezeler ve balık çok lezzetliydi..
 
Fotoğraflarda yüzüm yorgunluktan iyice solmuş, ama olsun, maksat mekanlar.. :)





Fedon ve onunla fotoğraf çekilenlerle, fotoğraf çekinirken.. ;)

Pembe bisikletim ve bitkin ben.. :)










Bunu da amatörce ben çizdim..  :)
 
Sevgiler..

8 Ocak 2015 Perşembe

90'larda çocukluk,2000'ler de gençlik..

Yeni yıla elbette adapte ve umutlu bir giriş yaptım.. Herkes gibi.. Dileklerim fazla ve wish list kabarık.. Aslında hedef değil de beklenti içerisinde dinginim bu yıl başlangıcında.. 
Ama her zaman şu bir gerçek, ne zaman gerçekten kendimi dinlendirmek istesem ya da sevdiğim bir şeyler yapsam, o an şöyle 90'lardan veya milenyumun :) başlangıcından bir müzik açıyorum ve o an kendimi tam anlamıyla bulduğumu hissediyorum belki 2020'den sonra (yaşıyor olduğumu var sayalım..) bugün yaptıklarım, dinlediğim müzikler keyifli gelecek o zaman.. Ama benim çocukluğum 90'larda,müziklerim kasetlerde, ergenliğim 2000'in başlarında ve cdlerde kaldı, ruhumda buralarda dinleniyor haliyle,keyif alıyor.. Daha masum, daha taze, daha dingin, daha çılgın, daha güzel işte ya..
 
Bugünün, teknolojinin bize getirdiği nimetler inkar edilemez elbet.. Ama hep geçmiş tatlı gelmiştir bana.. Belki şanslıydım, güzel bir çocukluk, ilk gençlik yılları geçirdim.. Dert yok, tasa yok, sorumluluk omuzlarına göre.. :)
 
Neyse lafı uzatmayayım, ben 90'larda çocuk,2000lerde genç olmayı keyifli bulmuşumdur hep.. Hadi beraber dinleyelim.. :)
 


 

13 Aralık 2014 Cumartesi

Yeni Düzenim..

Uzun zamandır toparlamak istediğim makyaj ve bakım düzenimi nihayet toparladım.. İkea'dan aldığım, ellerimle kurduğum banyo rafı ve çekmeceli şifonyer istediğim sade düzene kavuşmamı sağladı..
 

 
Tüm cilt, vücut, saç bakım malzemelerimi banyo rafında düzenledim..
 
 
Banyo rafını kolayca kurdum.. Ancak şifonyer kurulumunda epey cozutmuş olabilirim.. :D
 

 
Pencerenin karşısında olduğu için mecburen bu lambayla bir çözüm oluşturdum. Belki zaman içerisinde daha şık bir çözüm bulabilirim.. =)

 
Farlarımı ve paletlerimi ilk çekmeceye koydum hemen elimin altında olsunlar..
 
Parfümlerim büyük tutkum.. Ancak artık makyaj masamın üstünde bir açıklık ve sadelik istediğim için bir araya toparladım..
 
 
Ayrıca şifonyerin üst kısmı aynalı ve bir takı gözü olduğu için parfümlerin bir tepsi içerisinde olması mantıklı olacaktı..
 
 

 
Çekmecenin birine cilt ürünlerimi, diğerine dudak bakım ürünlerimi, kalemlerimi ,mascaraları ve diğer (kirpik kıvırıcı vs.) şeklinde düzenledim..


 
Fırçalarımı meşhurr saksılarda muhafaza ediyorum.. Rujlarımı ise bu minnak çekmeceli dolapta.. :)

 
Yeni, sade ve az öz düzenim böyle.. Bu tarz bir şifonyer, banyo rafı ihtiyacınız varsa fikir olması açısından paylaşmak istedim..
 
Sevgiler.. :)
 

3 Kasım 2014 Pazartesi

Estee Lauder Idealist Even Skintone Illuminator-Day Wear

Yanaklarımdaki kırmızılık bugün için herkesin hoşuna giden,doğal allığın var, ne güzel cildin dipdiri, canlı duruyor yorumlarına sebep olsa da, cilt analizi yaptırdığımda ve yanımdaki arkadaşlarımın yanaklarındaki damarlarla kendiminkini gördüğümde, yaşlandığımda yanaklarımda kırmızı kırmızı damarların görünmesini istemiyorum.. Özellikle kışın aniden sıcaktan soğuğa ya da tam tersi geçişler, eşimin yanaklarımı sıkması hep bunu getiriyor aklıma...  Buna çözüm arıyorum, başka tavsiyeler varsa alabilirim.. :)  

 
Bu çözüm arayışında Eskişehir Boyner'deki Estee Lauder temsilcisi Ayla Hanım'dan aldığım tavsiyeyle  Estee Lauder Idealist Even Skintone Illuminator ı aldım.. Tabii bu konuda işe yarayıp yaramadığını uzun vadede göreceğiz.. Bu beklentim dışında cildimdeki ton farklılıklarında azalma ve özellikle sürdüğüm andan itibaren cildimdeki tüm gerginliği alıp, rahatlatma sağlaması ve verdiği hafif parlak dokuyla makyaj bazı gibi kullanabilmem üründen memnun kalmamı sağladı.. Ah hele kokusu... Napalım biz kadınlar için kokusu da önemli oluyor...
 



 
Uzun zamandır kullandığım ve memnun kaldığım ikinci ürün.. Day Wear SPF 50 nemlendirici.. Özellikle yazın ekstra güneş koruyucu kullanmam gerek kalmadan cildimi nemlendirmeyi ve lekelenmemeyi sağladı..
 
 
Neticede sürekli üst düzey markalara fazla ücretler ödeyip edinemiyoruz bu ürünleri.. Ancak gerçekten memnun kaldığım ürünler olduğu için tavsiye ediyorum.. Tabii her cilt farklılık gösterdiği için, öncelikle her zaman tester kullanmakta fayda var..
 
 Sevgiler..
 

31 Ekim 2014 Cuma

Kısa Bir Tur=Karadeniz-Batum-Kardeşimizin Nişanı :)

Karadeniz.. Hem havası hem de yemekleri güzel yer.. Annem (kayınvalidem) Giresunlu, bir de şimdi kız isteme heyecanımız olunca bana ikinci kez gitme fırsatı doğdu.. Sümela'ya çıktım, mis havayı içime çektim, güzel lezzetlere doydum.. Bu güzel manzaraları da paylaşmadan edemedim..
 



















 
Aşağıda da kız istemeye gittiğimiz Artvin-Hopa'dan iki fotoğraf..


 


Bu güzel yeşilliğin binbir tonu hakim yer ise Trabzon-Hamsiköy..





Burada ikinci kez gittiğim Trabzon-Maçka'daki Saklı Bahçe'deyim.. Sahibinin bizzat ilgilenmesi,lezzetli ve doğal yöresel yemekleri ve güzel ortamıyla huzur veren bir mekan..






Ve Batum'a geçiyoruz..Yürüyerek sınır geçmek,başka bir ülkeye geçmek ilginç oluyor doğrusu..



Mıhlama-Kuymak, Kaygana, Sütlaç, Pide, Fındıklı Baklava ve Burma tatlı.. Bu lezzetler mutlaka denenmeli..
 



Bu da şeker Söz-Nişan pastası.. =)
 
 
Son olarak kendi yaptığım Ombre saçlarım ve makyajımla bitiriyorum...
 
Güzel ülkemin mükemmel yerleri gezilmeli, lezzetleri tadılmalı...
 
Sevgiler..
 
 
NOT: Tüm fotoğraflar bizzat tarafımdan çekilmiş olup, izinsiz kullanılmaması gerektiğini hatırlatırım...