7 Ekim 2013 Pazartesi

Turkuaz Cennet Kaş.. :)

Bu güzel yaz postunu hazırlamayı çok istedim ama hep bir aksilik oldu...Derken iliklere kemiklere kadar işleyen soğuklar geldi çattı... Ben de biraz içimiz ısınsın yahu diyerek hemen kolları sıvadım... Fotoğraflara daldım, Kaş hatıralarında ordan oraya bir beş gün daha geçirdim kafamda... 




Kaş sevimli mi sevimli bir tatil kasabası.. Biz Bayram yoğunluğu nedeniyle Kalkan'da konaklamak durumunda kaldık ve her gün günde iki sefer 26 km. gidip-geldik Kaş'a.. 26 km.virajlı sahil yolundan oldukça çetrefilli olsa da işten çıkıp, gece 5,5 saat hızlı bir yolculuk çekip,eşyaları bırakıp,denize koşturan biz çılgınlara çok zor gelmedi.. :)


Begonviller içerisinde sevimli villalardan biri... Sağolsun sahipleri de çok güleryüzlüydü, izinsizce kapılarının önünde envayi çeşit pozlar verip, fotoğrafını çekmemize karşın soda ikramı ve hoş sohbetleriyle bir şeye ihtiyacımız olursa çalacak bir kapı açtılar bize.. :) 

Kaş merkezden ufak teknelerle karşıya geçip oralardaki beach clublara gidebiliyorsunuz... Biz daha önce gelen arkadaşımızın tavsiyesiyle Nuri's Beach 'e gittik iki gün..ve şu pırıl pırıl denizin tadını çıkardık.. :) İsterseniz şezlong isterseniz localarda tüm gününüzü geçirip, keyif yapabilirsiniz...(Bu arada naneli ve fesleğenli limonatası bir harika :) )

Bir günü de Kaş merkezde Çınarlar Beach de geçirdik.. Merkezde olmasına rağmen deniz yine de temiz, yiyecekler lezzetli..

Biz fırsat bulamadık ama Kaş-Kalkan arasındaki Kaputaş Plajı da her gün bize göz kırpmadı değil... Umuyorum bir sonraki Kaş tatilinde güzel turkuazını değerlendireceğiz.. :)


Kaş'ta bir otel bulamayınca Kalkan'daki otelleri araştırmaya koyuldum ve beni taş odalarıyla cezbeden Guru's Palace ilk aradığım ve hemen ayarladığım yer oldu... Daha sonrasında bizimkiler için başka pansiyon aramak durumunda kaldım, onlara da Öz pansiyonu ayarladık.. Çeşme postunda (şurada) bahsettiğim gibi artık tatil anlayışımızda (bazı güzel Antalya otelleri dışında) butik otel-pansiyon ve gönlümüzce gezmek hakim..


Otelimizin sevimli bahçesi.. :)


Ve dalış...Kaş gibi dünyadaki sayılı dalış merkezlerinden biri olan bir yere gelip de dalmadan gitmek olmazdı... Bu benim 2. ,Canımın 3. deneme dalışı...Keşke daha bol izinli bir işimiz olsa da tam olarak eğitimini alıp,daha profesyonel yapabilsek bu suya dalma sporunu ..  Tatilimizin 3.günü , bir gün öncesinden tekne turu ayarlamaya gittiğimiz Kaş Xanthos Tur vesilesiyle bu dalışı ayarladık ve gerçekten çok profesyonel bir ekip ve hocalarla deneme dalışımızı gerçekleştirdik.. Referans olarak bunu söyleyebilirim.. :)





Güvercin ada ve denizin altındaki karartılar dalgıçlar.. :)

Tatil hatıraları bileklikler (hep biz kadınlar mı bileklik alcaz,bu da bizim erkek tayfanın bileklik hatırası),dövmeler,tatil keyfi kitaplar, bi şımarıklıklar falan.. :)



Yeme-İçme Tavsiyeleri: 
- Tzatziki Meyhane mavili beyazlı sevimli dekoru ve müthiş mezeleriyle yine arkadaşımızın tavsiyesiyle gittiğimiz bir mekan.. Sahibi olan güzel gülüşlü Merih Hanım ve kızı zaten diğer mekanların içinde insanın içini ısıtıyor.. Burada ayrıca Sütte Dil Balığını tavsiye edebilirim.. :) (yukarıdaki yelpazeli fotoğraf orada çekildi,masalarda yelpaze olması hoş bir düşünce) Bu arada 'tzatziki nedir?' derseniz; Yunan cacığı olup, bizim cacığa göre koyu kıvamlı..Ayrıca ekstra olarak biraz daha ekşilik var içinde (limon suyu-sirke vs.)

- Tzatziki'nin sol karşı çaprazındaki küçük şirin kahve evinin kahvesinin denenmesini tavsiye ederim..  

- Hemen meydandan bakınca göreceğiniz Mercan Restaurant,kuzenimin tavsiyesiyle gittiğimiz bir mekandı.. Aradığımızda rezervasyona gerek olmadığını yer olduğunu söyleyen bey,oraya gelince yer yok dedi..Bizde döndük arkamızı,ama hemen ardından seslenip güzel bir masa ayarladı...Bunun dışında balık oldukça lezzetliydi.. Zaten mekanın sahibi de oldukça güleryüzlü bir insandı..

- Bir gece Kalkan'da vakit geçirmeye karar verdik ve orada İlyada Restaurant'a gittik.. Kaş'taki fiyatlara göre Kalkan İngilizlerin uğrak mekanı olduğu için oldukça pahalı geliyor.. Burada bizimkiler testi kebabı yediler,lezzetliydi ve bayağı afili yanar döner geldi...

-Tekne Turuyla geldiğimiz Kaleköy'de ev yapımı dondurma meşhur.. Biz Ankh Cafe'de yedik.. 3 çeşiti var Şeftali-Muz ve Fındık...Bizim favorimiz muzlu oldu ama ekşisever biri olarak şeftalilideki mahoşluk da güzeldi..Gerçi bizimkiler fındıklı ağırdı dediler ama ben ona da bayıldım.. :)
Ayrıca Kaş merkezde de bir dondurmacı var ve gerçekten çok lezzetli dondurması.. 

 
Kaş antik olarak da önemli bir merkez .. Kaş deyince akla Likya gelir. :) Tekne turunda antik önemli merkezleri görebilir, tertemiz turkuaz koylarda yüzebilirsiniz.. :)












Son gün dönmeden önce Patara'ya uğradık..Zaten kesinlikle uğramadan geçmek istemediğim yerlerden biriydi.. Patara, eski Türk filmlerinde çöl sahnelerinin çekildiği yer.. Dalgalarda boğuşup,incecik kumlara basmanın tadını çıkarmadan geçmemek lazım... Patara antik kenti de uzun zamanınız varsa gezilmesi gereken yerlerden.. 

Ayrıca;

Kumsalımızı koruyalım.. Geceleri bu plaj caretta carettalara ait.. :)

Güzel bir tatil daha böyle hasretle-özlemle hafızalarımızda güzel yerler edinip geçti gitti.. Ama hem güzellikleri açısından hem de fiyat açısından bizim için Çeşme'ye göre biraz öncelik kazanmış oldu.. :)

(Fotoğraflar;Canon 550D ve İphone ile çekilip-instagram ve çeşitli programlarla düzenlenmiş olup tamamen bana aittir..)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder